29 Mayıs 2007

PORTLAND ve SEATTLE

Birbirinden yaklaşık 130 mil ile ayrılan bu iki Kuzey Batı şehrinin bir çok yönü farklı olsa da ortak bir yönü var; yılın büyük bir çoğunluğunda ciddi anlamda yağışlı olmaları. Bu açıdan eğer buraları ziyaret edecekseniz kesinlikle iyi giyinmeniz önemli. Oldukça uzun, geniş ve derin olan Columbia nehri tarafından sınırları ayrılmış Oregon ve Washington eyaletlerinin diğer ortak yönü de muhteşem doğasının sunduğu çok çeşitli (sayısal olarak binlerce farklı diyebilirim) outdoor aktivite olanağı, zengin yemek kültürü ve çok sayıda bira ve peynir imalatçısı, düzenli ve çok rahat yaşanan eyaletler ve şehirler olmaları.

Portland Oregon eyaletinin en öenmli şehir ama başkenti değil nedense. Bu özellik Salem şehrine ait. Oregon eyaleti arabanıza benzini kendiniz koymanızı engelleyen ama buna karşın satış vergisinin olmadığı ve bu açıdan çok sayıda alışveriş kompleksine ev sahipliği yapan, 19 yy’da yerleşilmeye başlanmış, Kızılderililerden ele geçirilmiş bir eyalet. Özellikle trafik kurallarının çok ağır olduğu eyalet aynı zamanda ağır rahatsızlığı olanlara özel izinle uyuşturucu satılabildiği ya da yardımlı hayata son vermenin kanuni olduğu cins bir eyalet.

Yaklaşık 17 saatte ulaşılabilen Portland Türkiye’ye göre on saat geride bir yaşam sürüyor. Ulaşım açısından şehiriçinde her şey düşünülmüş olmasına rağmen hakkı ile gezmek için araç şart. Zaten yollarda devasa arazi araçları ve karavan evler çok sıkça karşılaştığınız bir manzara. En fazla 65 mile izin veren ve değişik trafik kurallarının olduğu şehirde Amerikan tarzı denebilecek bir araç kullanım tarzı var. Özellikle ışıklardan çok hızla kalkılıyor ve izin verilen en yüksek hıza hemen çıkılmak üzere gazlanıyor sonra o sürat korunuyor. Bu arada ABD de bisiklet kullanımına en çok yatırım yapılmış şehir olduğu söyleniyor.

Şehir Güller şehri diye bilinse de yağmur şehri, köprüler şehir, bisiklet şehri veya kitap şehri diye de isimlendirilebilir.Willamette nehri tarafından ikiye ayrılan şehirde inanılmaz güzellikte ve çeşitte, çok sayıda köprü var; Broadway, Hawthorne, Interstate, St John’s köprüsü bunlara örnekler.

Gerek halk kütüphanelerinin zenginliği ve vatandaşlara sağladığı olanaklar gerekse başta devasa Powell’s olmak üzere kitapçıların çokluğu şehri çok entellektüel kılıyor. Portland Devlet Üniversitesi de 17,000 öğrenciye ev sahipliği yapıyor. Yaklaşık 30 tane bira imalatçısı, çok sayıda peynir imalatçısı, çok zengin deniz ürünleri, ciddi gelişmiş organik tarım üretimi ve zincirleri, çok sayıda kafe ve nüfusa göre inanılmaz sayıda lokanta ile şehir gerçekten ilginç.

Kabaca şehri bir kaç bölümde düşünebiliriz;şehrin güneybatısından gelirseniz ve batı kıyısında kalırsanız üniversite kampüsü sizi karşılayan ilk bölüm. Daha batıda Hayvanat bahçesi, Gül bahçeleri, Japon ve Çin bahçeleri, Dünya Ağaç ve Bitki Müzesi gibi gezilecek yerlerin olduğu Washington Park, tekrar şehrin içerisine dönerseniz alışveriş ve bazı iş merkezlerinin olduğu şehirn daha merkezi bölümleri, köprüden geçerseniz daha yerleşime yönelik Belmont, oradan kuzeye gene iş ve alışveriş merkezinin olduğu Lloyd Center var. Buradan gene nehrin batısına geçerseniz Waterfront district ve sonra şehrin en güzel bölümü denecek biraz Nişantası havasındaki Pearl ve Nortwest bölgeleri yer almakta.

Bence şehirde görülmesi gerekenler arasında Washington Parkı ve içerisindeki bahçeler,Oregon Bilim Müzesi, Nehrin batı kıyısı, Pearl ve Nob Hill denen kısımlar, Portland Saturday market ve vakit / hava durumuna göre nehir sayılabilir. Şehrin dışında ise yaklaşık bir günlük gezide şehirin silüetinde de gözuken Hood dağı ve kayak merkezi ( haziran dahil kayılabiliyormuş), Peynir imalathaneleri, Multnomak Şelalesi, Columbia nehri sayılabilir.

Çok sayıda festivale de ev sahipliği yapan şehirde bunlardan birine rastlarsanız mutlaka katılmaya çalışın mesela Blues veya Gül festivali, Meksika dışından en büyük fiesta olan Cinco de Mayo. Ayrıca basket, beyzbol, amerikan futbol takımları, avcılık, doğa sporları ve balıkçılığın da çok ilgi çektiği bir gerçek.

ABD nin gene nüfusa göre en çok alışveriş merkezi olan yeri olan Portland vergi de olmaması nedeni ile gerçek bir cennet. Nike ve Adidas’ın da merkezi olan şehirde Lloyd Center, Pioneer square, Washington Square, Woodburn Outlet, Columbia’nın merkezi ve ciddi biyik North Face mağazası mutlaka ziyaret edilmeli. Russ, Marshall’s, Target, Fred Meyer gibi zincirlerde alışveriş için önemli imkanlar sunuyor.

Yaklaşık 2,5 saatlik bir otoban yolculuğu ile ismini eski bir Kızılderili şefinden alan Seattle’a varmak mümkün. Portland’a göre daha büyük, kalabalık ve zengin bir şehir olan Seattle aslında demiryollarının gelişimi ve limanı ile hayat bulmuş, zengin kereste imkanı nedeni ile Boeing firmasının kurulması ve büyümesine paralel gelişmiş,1962 Seattle World fair yatırımları ile önem kazanmış bir şehir. Daha sonra Starbucks ve Microsoft’a ev sahipliği yaparak bugünkü durumuna ulaşmış.

Şehir Portland’a göre daha büyük şehir görünümünde olmakla beraber yakın çevredeki Rainer, St. Helens gibi dağların varlığı, kuzeyde Olympic dağları aslında vahşi bir ortamda olduğunu size hatırlatıyor. Şehrin iki simgesi 1961 de yapılmış 150 metre civarında olan devasa Space Needle ve 1914 te yapılmış olan gökdelen Smith Tower. Space Needle yakınlarındaki Pasifik Bilim Merkezi ve Rock’n Roll Müzesi ilginç yerler.
Tabii şehrin kalbi sahilde Waterfront denen bölümde atıyor. Özellikle 48 ve 70 nolu iskeleler arası hem şehrin sakinleri hem de turistler için ilginç çekici. Seattle Deniz Akvaryumu da burada yer alıyor. Gene şehre damgasını vuran yer bir çeşit Kumkapı-Mısır Çarşısı karışımı olan Pike Place veya diğer adı ile Public Market center. Burası hem gezmek hem de yemek yemek açısından çok cazip bir yer. İlk orjinal Starbucks da burada.

Seattle’nin daha eski bölümü Pioneer Square. 1889 yangını sırasında burası çok tahrip olduğu için şehir tekrar yükseltilerek inşa edilmiş. Dolayısı ile burada 2 saatlik bir yeraltı turu ile şehrin eski kalıntları arasında gezmek mümkün.

Çok canlı bir gece yaşamı da olan Seattle’da değişik müzeler de yer almakta .Şehrin hemen dışındaki Boeing Fabrikaları ve Uçak müzesi de devasa ve çok ilgi çekici bir yer. Şehrin suda yüzen köprüler ile bağlandığı doğu kesiminde dikkat çekici yer tabii ki Microsoft Merkezi ve Müzesinin de olduğu Redmond.

Seattle de yemek ve alışveriş açısından çok zengin seçenekler sunan bir yer. Tabii ABD ye gitmemiş olanlar için bazı uyarılar; porsiyonlar hemen heryerde devasa, içecekler mutlaka çok buzlu, genelde iş çıkışı saatler servis yavaş ve kuyruklar olan yerler var.

Son bir uyarı da alışveriş meraklılarına. Neredeyse devamlı farklı şekillerde indirimler yapıldığı için aldıklarınızın etiketini çıkarıp hemen kullanmayın, bir kaç gün sonra indirimde görüp, geri verip daha ucuza alabilir ya da hiç kullanmayıp iade edip dükkan kredisi ya da para iadesi alabilirsiniz.