10 Aralık 2007

HONG KONG

Çin ana kıtasının hemen dibinde, İstanbul’dan saatlerce uzakta, Manhattan ile biraz Uzak Doğu karışımı bir yer düşlerseniz, kısaca Hong Kong’u tanımlamış olursunuz. Binlerce yıllık tarihine rağmen Hong Kong aslında 19 yy’da İngilizlerin idaresi altında ve 99 yıllık bir kira sözleşmesinden sonra 1997’de Çin’e devri ile geçen dönemde ilerleme kaydetmiştir. Bir zamanlar Bruce Lee ile adnı doyuran şehir daha sonra Asya gribine ev sahipliği yapmış olmakla beraber aslında en büyük özelliği mobil hayatın en ileri örneği olmasından geliyor.3G ile bizdekine göre 30 kat hızlı mobil iletişimin olduğu, evinizden 10 Mbps ile 1000 Mbps arasına internete bağlandığınız ve şehirdeki 5,000 noktada sokakta internet erişiminiz olduğunu düşünün.

Aslında 260 ada üzerine kurulu olmakla beraber resmi 7 milyon nüfus belli başlı büyük adalarda toplanmış durumda. Ada, KowLoon, Lantau bunların en önemlileri.

50 senelik planlı bir gelişim programı sonrası yaklaşık 45,000,000 yolcu kapsaiteli inanılmaz büyüklükte ada havalimanından gayet hızlı bir tren yolculuğu gökdelenler ile dolu ana parçaya ulaşıyorsunuz. Havalimanı Chep lap tok, Lantau adasındaki 2-3 ilginç yerden biri. Aynı ada üzerinde yeni açılan Disneyland, daha sonra bahsedeceğim Big Buda heykeli ve bazı sahilleri ile ünlü koylar bulunmakta.

Havalimanından en ucuz ve rahat ulaşım Express Tren ile ya Ada ya da Kowloon tarafına gelerek. Her iki tarafta da büyük oteller servis var. Tren 25 dakika sürüyor ve 2 USD dan az tutuyor. Dönüşte bir avantaj daha var, tren istasyonundan aynı gündeki uçaklara Express check-in yaparak valizlerden kurtuluyorsunuz.

Adaya ulaştığınızda eğer yapış yapış yaz değilse dikkatiniz çekecek hafif bir hava kirliliği olacaktır. Aslında ilginç bir durum çünkü yollar dışında sigara bile içilmesi yasak olan ada bir şekilde temiz hava ile buluşmakta zorlanmakta. Belki bir sebebi Manhattan’ı aratmayacak gökdelenleri. Bir ok finans kuruluşunun devasa merkezleri burada bulunmakta ve özellikle geceleri göreceğiniz gibi çok güzel şekilde ışıklandırılmış durumda. Hatta belirli festivallerde her akşam sekizde 15 dakika süren ses ve ışık gösterisine bir çok büyük bina dahil olmuş durumda. Bu gösteriyi en iyi Kowloon adası sahilindeki Tsim Sha Tsui Saat Kulesi önündeki gözetleme platformu ya da bu iş için özel denize açan turistik teknelerinden izlemek mümkün.

Gene adanın içlerine girdiğinizde inanılmaz bir kalabalık, eğer toplu ulaşım aracı özellikle metro, tren ya da vapur seçmediyseniz ciddi sayılacak bir trafik ile karşılaşırsınız. Bunun yanında hemen her şeyin fotoğrafını çeken binlerce turist de manzaranın parçası olmuşlardır.

Eğer kuşbakışı bir manzara ile şehri tanımak isterseniz yüz seneden uzundur çalışan enteresan bir tramvay ile on dakikada “The Peak” ‘e ulaşmanız yeterli. Burada Sky Terrace bileti almanızı ve en tepeye çıkıp manzarayı seyretmeniz öneririm. Önemli ayrıntı çıkacağınız gün havanın açık olmasını dikkat edin çünkü çoğu zaman bulanık hava manzarayı bozmaktaymış.

Geriye dönüşte hedefiniz Statu Square olabilir. Eski yapılar ile devasa gökdelenlerin bir arada olduğu bu bölgede özellikle en yüksek bina olan IFC ile altlarındaki devasa IFC Mall alışveriş merkezi gezilmesi gereken bir yer. Buranın terasında da manzaralı restoranlar var. Alışveriş merkezini gezerken inanılmaz sayıda marka satan mağazanın ve gene Asya için olağanüstü yüksek fiyatlar ile satıldığını görüp alışveriş açısından hayal kırıklığına uğrayabilirsiniz.
1 USD yaklaşık 7,5 HK Doları etmekte ve ne yazık ki elektronik dışındaki konularda uygun maliyetli ürün almak biraz şansa kalmış durumda. Eğer Çin vizeniz varsa 45- dk mesafedeki Schenzen şehri aynı ürünlerde yarı yarıya hatta daha fazla ucuzmuş. Taklit ürünlerin satıldığı pazarlar tabii ki mevcut özellikle Temple Street Gece pazarı ile Mong Kok Ladies Market , iyi pazarlık yaparsanız iyi kalitede sahte ürünler alabileceğiniz yerler. Lokal tanıdıklarınız varsa size daha da iyi imkanlar yatacaklardır. Burada gülümseyerek ölümcül pazarlık yapmak mümkün ama gene de bir Tayland kadar fiyatları düşürtmek çok kolay değil.

Genelde göz göze gelmeyi sevmeyen bir kültür ama çoğunlukla az ya da çok iyi İngilizce ile anlaşmak mümkün özellikle yön bulmak her şeyin İngilizce’si yazılı olduğu için gayet kolay.Bir önemli detay çoğu büyük alışveriş merkezi karşıt caddeler üzerinde bulunduğu için aralarında yayalar için bağlantı yolları var. Onun için mümkün olduğunca bu yollardan gitmek ile zaman kazanılıyor. Sahilden sonra tepelik alanlar başladığı için ulaşımda karşınıza enteresan diğer bir seçenek çıkıyor, yürüyen merdivenler. Şehirde 2-3 yerde tepelik yerlere yürüyen merdivenler ile ulaşabiliyorsunuz.

Temiz sayılabilecek bir şehir ama bazı ilginç özellikler var. Mesela kedi veya köpek özellikle sahipsiz pek yok, yollarda gene de karşınız ilginç böcekler çıkabilmekte, kuşlar özellikle doğan gibi kuşlar yaygın. Güzel sahiller var ama köpek balıkları yaygın olduğu için güvenli sular az. Özellikle yemek açısından sokak satıcılarının olduğu caddelerde koku bazen zorlayıcı olabiliyor.Bir de şaşırmayın orta boy inşaatların hepsinin iskelesinde bizdeki demir/tahta karşımı yerine sadece bambu ağaçlar kullanılıyor.

Şehir yürüyerek gezilebilir ama muhteşem bir metro, tren ağı var. Ayrıca otobüs, tramvay, taksi yaygın. Taksiler ilk 2 km için 15 HK Doları. Kowloon ile Ada arası Star ferry şirketinin vapurları işlemekte. Aberdeen civarına yolunuz düşerse orada şampan denilen klasik eski tekneler ile liman turu atmanızı tavsiye ederim. Bizdeki gibi ön ödemeli Octopus kartı alırsanız yemekleri bile bu kartla ödemeniz mümkün.


Görmenizde yarar olan yerleri şöyle sıralayalım;eğer gökdelenler, lüks dükkanlar, üst seviye eğlence meknalrını görmek isterseni doğru yer Ada denen kısım. Burada özellikle HSBC merkez binası, IFC Binası ve alışveriş merkezi, Wan Chai central Plaza, Landmark alışveriş merkezi, Causeway Bay Tayfun Korunma Barınağı, Lockhart Road, eğlenmek ve yemek için So Ho ve Lan Kwai Fong (özellikle gece eğlenmek için) görmeniz gerekn yerler.

Eğer daha makul alışveriş, normal hayatı tanıma, diğer büyük alışveriş merkezlerini ve Pazar yerlerini görme, masaj yaptırma, sahilde gezmek isterseniz Kowloon tarafı sizi bekliyor. Kow Loon tarafında Tsim Sha Tsui sahil kesimi, Peninsula Hoteli, 700 mağazalık Harbour City, Nathan ve Canton Road, Yau Ma tei, Mong Kok Pazar ve caddeleri önemli noktalar.

Eğer güney tarafında giderseniz akvaryumları, pandaları ve roller coasterları ile ünlü Ocean park eğlence merkezi, Stanley ve Repulse Bay sahil kasabaları, Aberdeen liman turu ilginç seçenekler.Bu arada denize girmek isterseniz köpekbalığı kourması olan ve deniz yosunlarından oluşan bazı alerjik hastalıkların olmadığı yerleri tercih edin.

Lantau ya gidecekseniz Disneyland, Büyük Buda Heykeli, Po Lin Manastırı, Ngong Ping köyü ki bu rotayı daha enteresan gezebileceğiniz 6 km süren bir teleferik bir ay sonra devreye girecekmiş önemli yerler.

Temelde alışveriş pahalı ama sokak satıcıları dışındaki önemli plazalarda hesaplı elektronik alımı mümkün. Çok kaliteli sahte ürünleri bulmak mümkün ama pazarlığa başlamadan çok sıkı karşılaştırma yapmış olmak önemli. Elektronik ürünleri ucuz diye sokak satıcıları ya da ufak mağazalardan alırsanız aldatılacağınız kesin. Para bozururken bile 7-7,5 arası değişen kurlar çıkıyor karşınıza, dikkatli olmakta yarar var.Yemek konusunda dilediğiniz kadar seçeneğiniz var. Çin yemeğine meraklı olan veya deniz ürünü sevenlerden ördek den şaşma diyenlere , sushi ve dim sum’culara herkes bizim tadımıza uygun seçenekleri bulabilir. Eğer daha uzun vaktiniz varsa ve gereken vizeler ile New Territories , Macau, Çin’de Schenzen ve Çin Turizminin gözdesi Guangzhou diğer seçenekleriniz.