9 Ekim 2008

Como & Italian Riviera

Sonbahar başlangıcında genellikle güzel havada, muhteşem doğa manzarasını içeren, güzel yemekler yenebilecek ve rahat bir seyahat dedin mi İtalya en iyi seçenektir herhalde Türk insanı için.Bu görüşten yola çıkarak hedefimizi Kuzey Batı İtalya olarak seçtik. Hedef Milano havalimanından direk bir araba kiralamak ve göller bölgesi ile Riviera’nın bir kısmını gezmek. Bu açıdan Milano strateji bir konumda , yaklaşık 2 saatlik bir uçuş sonrası 7-8 farklı şirketten çeşitli modellerde araç kiralama imkanı ve direk otobanlara bağlanma şansınız var.
Gideceğimiz yolların darlığı ve dizel yakıt seçeneği olması açısından biz GPS sistemi dahil bir VW Golf 1.9 kiraladık ve yaklaşık 63 Euro yakıt tüketerek 750 km den fazla yol gittik.
İlk seçeneğimiz Göller Bölgesi idi.Burada iki seçenek var; biri daha az bilinen ama üzerinde hoş adaları olan Maggiore ya da çok daha ünlü kardeşi Como. Bizim seçenek Como gölü ve kalmak içinde gölün ortasında olan Menaggio kasabası idi. Como gölü aslında İtalya’nın 3.büyük gölü ama 146 km^2 genişliğinde. Yapısı iki bacaklı bir vücud gibi. A7 otobanından 45-60 dk arası gittiniz mi gölün girişinde aynı isimli kasaba olan Como’ya geliyorsunuz. Biraz daha endüstriyel alanları geçince karşınıza sahil ve kasabanın eski bölümler geliyor.Yaklaşık 80,000 kişinin yaşadığı kasabanın katedarli gerçekten çok güzel. Bunun dışında kasabanın 2 ünlü villası batıda Olmo ve doğudaki Geno. Kasaba ayrıca ünlü A. Volta yani pilin mucidinin doğum yeri onun adına bir müze ve 1000 metre yüksekte bir fener var.Buraya yani Brunate denen noktaya 45 derece açı ile tırmanan hoş bir tramvay var. Kasaba da diğer ilgi çekici imkan ise deniz uçağı ile göl turları yapılabilmesi.
Toplamda gölün batı sahili daha yerleşilmiş bir yer. Bir çok kasaba birbirine deniz ve kara yolları ile bağlı. Bir çok farklı deniz aracı size gezme imkanı tanıyor zaten trafikte inanılmaz darlaşan yollardan gitmek bazen zor olabiliyor. Bu arada italyanların nasıl motorsiklet yarışçıları yetiştirdiğini orada anlıyorsunuz. Daracık virajları inanılmaz hızlarla dönen bir çok yarış tutkunu var.
Sahilde sırası ile Cernobbio, Argegno, Lenno, Tremezzo, Menaggio, Pianello, Musso ve aralarında ufak tefek kasabalar yer alıyor. Gölün karşı kıyısında öenmli yerler Belaggio, Varenna, Lecco.
Kesinlikle görülmesi gereken yerler Cernobbio ve gölün en pahalı oteli Villa D’este, Tremezzo, Menaggio, Belaggio , Varenna olarak sıralanabilir. Peki gözümüzde nasıl bir yer canlanmalı. Tasvir etmek bayağı yazarlık ister ama aslında sanki Boğaziçi gibi bir yer düşünün, daha az yerleşim var ama yalılar orada da heybetli. Yemyeşil ve arkasında neredeyse 2000 metreye varan dağlar var. Duru, sakin bir su ve havanın durumuna göre inanılmaz ışık oyunları ile nefis manzaralar seyrediyorsunuz.Temiz bir su, yelken, kayak, kürek her şeyi yapmak mümkün. İsterseniz tepelerdeki güzel restoranlara gidin ve manzaraya birde tepeden bakın. Yani kısaca muhteşem bir yer.
Eğer italyan plakalı bir aracınız varsa vizeyi falan düşünmeden Lugana gölüne devam edin. Büyük bir ihtimalle kimse sizi durdurmayacak sınırda. Daha sessiz e az yerleşimli ama daha zengin olduğunu hissetiren bir yer Lugano. Sadece saat satan sokaklar var, çeşit çeşit ama ucuz değil tabii. Aslında İsviçre’de hiç bir şey ucuz değil ama gene de bir farklılığı var. Eğer çocuklu gittiyseniz hemen şehir dışında Melide’de bizim MiniaTurk’un bir gelişmiş versiyonu Swissminiatur var.Ya da biraz daha vizesiz giderim derseniz Caslano’da Çikolata Fabrikası Müzesini gezebilirsiniz.
Biz bu yöreden sonra kendimize Riviera rotasını seçtik. Arada önemli bir durak ise Serravalle designer outlet’i oldu. Buraya kadar otoban ile rahatça geliyorsunuz. Bizdeki gibi hız sınırını pek takan yok zaten arkanıza bir Ferrari takıldığında yapmaya çalıştığınız hemen sağa kaçmak. Bu arada bu otobanlar çok ucuz değiller; böyle bir rota en azından 10 Euro tutuyor. Bu outletin özelliği İtalya’nın ve aynı zamanda Avrupa’nın en büyüğü olması. 180 mağaza var ama ABD versiyonlarına göre fiyatlar açısından çok ehven değil. Vittin fiyatlarından yüzde 20-50 düşük ama ciddi markalarda çok fark yakayalamıyorsunuz.
Sonraki durak çirkin ama tarih boyunca önemli bir liman kenti olan Genova. Otobanın bu kısmında italyan araba yarışçıları devreye giriyor. İnanılmaz virajlı bir 30 dakikalık yarış pisti denebilir buraya.Bu şekilde ulaşılan şehirde iki enteresan yer var biri Porto antico denen liman kısmı ve özellikle Avrupa’nın en güzel akvaryumlarından biri olan Cenova Akvaryum’u ile biraz daha şehir içine yürüdüğünüzde ulaşacağınız Ferrara meydanı. Bu şehir bence kaçak veya sahte mal almak içinde ilginç bir yer ama içinde kalmaya değmez.
Bu şehirden kaçmak isteğinizde iki seçeneğiz var. Batıya Riviera De Ponente veya doğuya doğru Riviera De Levante. Biz doğuyu seçtik. Bizim kalmak için seçtğimiz yer sevimli balıkçı kasabası Camogli.Yaklaşık 30 dakika ve çoğunlukla tünellerden geçerek ulaşılan bu küçük kasabanın sahili belki 500-600 metre ama görüntüsü muhteşem. Daha büyük boy yerde kalmak isteyenler için Rapollo ve Santa Margeherita De Linguire seçenekleri var.Daha ileri gittiğinizde ise La spezia ve gene efsanevi 5 köy yani Cinque terre rotası var. Bu yöredeki mutlaka uğramanız gereken yer ise 199 yydan beri sosyetenin uğrak yeri olan Portofino. Yazın muhtemelen araç ile gitmenin mümkün olmadığı bu balıkçı köyü, limanda demirlemiş milyonlarca Eurolik yatlari, pahalı restoranları ve tepelerindeki villardan göreceğinz muhteşem manzarası ile meşhur şarkıyı haklı çıkartıyor.
İtalya’nın bu kısmında daha keşfedilecek yer çok var denebilir. Gönül isterki bir 500-600 km daha yapalım ve bir çok başka güzelliği keşfedelim. Bu turda yaklaşık 750 km yapmak için GPS li ve çocuk koltuklu orta sınıf bir araç yakıt, sigorta, otoban, otopark dahil 550 Euro civarı tutuyor. Dezavantajı iyi otelleri n ortalamada çok pahalı olması.
Havalimanına geri dönmeden evvel de Milano’da zaman geçirmek mümkün. Aslında genelde şehrin Duomo’nun da olduğu eski bölümünün revaçta olduğu kesin. Hem alışveriş açısından hemde yemek-içmek açısından öenmli bir çok cadde burada.Ama vakit varsa Milan’ın denizi denen Idroscalo gölü,Navigli denen Venedik misali kanal bölgesi ve hatta Ferrari, Ducati müzeleri ile Monza yarış pisti de ilginizi çekebilir. Son olarak Milano’nun havalimanları şehire oldukça uzak 40-60 dk arası sürüyor. Alışverişten bahsetmeye gerek yok ama bu yöre şarapları, peynirleri ile de gerçek bir gurme yöresi diyebiliriz.

Hiç yorum yok: